Prodüksiyonlar:
1984 yılında Almanyaʼda doğan Ufuk Tan Altunkaya Ekonomi ve Türk Dili ve Edebiyatı eğitiminin ardından, İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji bölümünde yüksek lisansını tamamladı. Halen Berlin Freie Universitat‘te Politik Tiyatro üzerine doktora eğitimine devam etmektedir.
Tiyatro çalışmalarına İzmirʼde başlayan Ufuk Tan Altunkaya garajistanbul, Theater Gesnerallee, Tiyatro Kordelya ve Mekan Artı gibi kurumlarda oyuncu ve yönetmen olarak çalıştı, çeşitli kurumlarda dersler verdi.
2010 yılında ekip arkadaşlarıyla beraber Mekan Artıʼnın kuruluşunda yer aldı. 2008ʼten beri farklı sahneleme teknikleri üzerine yoğunlaşan Ufuk Tan Altunkaya, seyirci oyuncu ilişkisine odaklanıyor. Özellikle tek seyircilik ve alana özgü oyun çalışmaları ile tanınan Ufuk Tan Altunkaya farklı alanları oyun alanı olarak kullanıyor.
Çeşitli televizyon ve sinema yapımlarında oyuncu olarak yer aldı.
Ufuk Tan Altunkaya'nın bir çok tiyatro projesi Mekan Artı bünyesinde gerçekleşti. (www.mekanarti.com) Bunlar arasında Türkiye’de ilk kez denenen tek seyircilik oyun konsepti olduğu gibi (Takip ve üçKİŞİ) Türkiye’nin yakın tarihinde odaklanan Bizde Yok (Cumartesi Anneleri ve Gözaltı kayıpları üzerine) ve Kök (Türk-Yunan mübadelesi üzerine) bulunuyor.
2011 yılında yazarı Didem Kaplan ile başlattığı Şiddet Üçlemesi ile Türkiye’de kadına, çocuğa ve fikre karşı şiddet üzerine bir proje gerçekleştiren Ufuk Tan Altunkaya, Türkiye’de şiddetin nelerden, nasıl beslendiği üzerine bir çalışma gerçekleştirerek farkındalık üzerine eğildi.
Sesler oyunu ile İnsan Hakları Mücadelecilerine değinen Ufuk Tan Altunkaya, Ölüm ve Kız ile seksenler dönemi Türkiye’sini işledi.
Sahneleme teknikleri açısından da deneyselliğe önem veren sanatçı, her oyunda seyirciyi yeniden konumlandırmayı, seyir algısı üzerine denemeler yapmayı ve oyun biçimi üzerine farklılıklar üzerine çalışmayı tercih ediyor.
2011 yılında yazarı Didem Kaplan ile başlattığı Şiddet Üçlemesi ile Türkiye’de kadına, çocuğa ve fikre karşı şiddet üzerine bir proje gerçekleştiren Ufuk Tan Altunkaya, Türkiye’de şiddetin nelerden, nasıl beslendiği üzerine bir çalışma gerçekleştirerek farkındalık üzerine eğildi.
Sesler oyunu ile İnsan Hakları Mücadelecilerine değinen Ufuk Tan Altunkaya, Ölüm ve Kız ile seksenler dönemi Türkiye’sini işledi.
Sahneleme teknikleri açısından da deneyselliğe önem veren sanatçı, her oyunda seyirciyi yeniden konumlandırmayı, seyir algısı üzerine denemeler yapmayı ve oyun biçimi üzerine farklılıklar üzerine çalışmayı tercih ediyor.
Özellikle politik konulara odaklanan Ufuk Tan Altunkayaʼnın Cumartesi Anneleri üzerine hazırladığı oyun “Bizde Yok”, düşünce suçları üzerine hazırladığı “Kalem” ve Beyoğlu'nun tarihi üzerine hazırladığı "Unutmak" daha önceki yıllar IKSV Tiyatro Festivalinde gösterildi.
2017 yılından beri Berlin'de yaşamaktadır.